Biorezonans tedavileri mutlaka hekim tarafından yapılması gereken, kişiye özel - özgün tedavilerdir.

Dr. Besler’in geliştirdiği Biorezonans Yöntemi ile Helicobacter pylori kaynaklı ülserin tedavisi çok kolay!

Helicobacter pylori , mide ve duodenum'un çeşitli alanlarında yerleşen, gram (-), mikroaerofilik bir bakteridir. Yerleştiği yerlerde kronik iltihaba sebep olur. Bu kronik iltihap neticesinde duodenum ülseri, mide ülseri ve mide kanseri gelişebilir. Dünya'da insanların %80'sinden fazlası üst gastrointestinal bölgede helicobacter pylori  taşımaktadır. Enfeksiyon gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülmektedir. Bununla beraber, helicobacter pylori  ile enfekte olan insanların %80'den fazlası bulgu göstermez. Bu bakteri sahip olduğu üreaz enzimi sayesinde mide asidine karşı dayanıklıdır ve yüzde 1’ den az oksijenli ortamda yaşayabilir.

Helicobacter pylori’nin semptomları nelerdir?

Helicobacter pylori ülserlerde en sık görülen şikayetler; karın bölgesinin üst kısmında ağrı veya sızı, şişlik, çok az yemek yedikten sonra dahi doyma hissi, iştah eksikliği, bulantı, kusma, koyu renkli gaytadır. Bunlara ek olarak, kanamalı ülserlerde yorgunluk halsizlik hissi görülebilir. Birçok insan helicobacter pylori  enfeksiyonu geçirse bile bulgu vermeyebilir.

Helicobacter pylori mide kanserine sebep olabilir.

Besler’in yöntemi ile Helicobacter pylori nasıl tedavi edilir?

Besler’in Biorezonans Yöntemi ile Helicobacter pylori kaç seansta tedavi edilir?

Çölyak Hastalığı nedir?

Çölyak Hastalığı Dr. Besler’in Biorezonans yöntemini kullanarak geliştirdiği terapi ile büyük başarı sağlanır.

Bağışıklık sisteminin, buğday ve diğer tahıllarda bulunan gluten dediğimiz proteine karşı bağırsaklarda gösterdiği aşırı reaksiyondur. Bunun sonucu bağırsaklardaki besin emilimini sağlayan villus denilen yapılar bozulur. Besinler emilemez ve bağırsaklarda hasar oluşur.

Yediğimiz gıdalarda bulunan besinler bağırsaklarımızda bulunan  villuslardan geçerek kan dolaşımı içine emilirler. Villuslar olmadan kişi, ne kadar yiyecek yerse yesin beslenemez.

Küçük çocuklarda kusma, ishal, karın şişliği, iştahsızlık, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabileceği gibi daha ileri yaşlarda sadece kansızlık, boy kısalığı, kemik zayıflığı ve nedeni bilinemeyen karaciğer hastalığı gibi çok değişik belirtilerle de kendini gösterir.

Çölyak hastası, gluten içeren tahıl yediğinde hastalık alevlenir.

Çölyak hastası olan kişiler, buğdayda, arpada, çavdarda ve kesin olmamakla birlikte, yulafta bulunan ve gluten olarak adlandırılan bir proteine tahammül edemezler.

Çölyaklı hastalar gluten  içeren yiyecekler yediklerinde, onların bağışıklık sistemleri bunu ince bağırsaklara zarar vererek yanıtlar. Özellikle çok küçük ve parmak şekline benzeyen villus olarak adlandırılan ince bağırsaktaki emilimi sağlayan yapılar kaybolur (düzleşir ve görevini yapamaz hale gelir).

Vücudun kendi bağışıklık sistemine zarar vermesinden dolayı çölyak hastalığı otoimmün sistem rahatsızlığı olarak da düşünülmektedir.

Çölyak hastalığı, bağışıklık sisteminin vücudun kendi hücre sistemine aşırı reaksiyon gösterdiği bir hastalıktır. Biorezonans ile tedavi edilebilir.

Çölyak hastalığında bağışıklık sistemi hücreleri, gluten proteinini tehlikeli madde olarak görerek bunu sindirimini sağlayan bağırsak villuslarını yok etmeye çalışırlar. Çölyak hastalığı genetik bir hastalıktır. Bazen hastalık bir ameliyat, çocuk doğumu, hamilelik, viral enfeksiyon ya da şiddetli duygusal stresten sonra tetiklenebildiği gibi ilk seferde de aktif olabilir. Hastalık çocukluk, ergenlik, erişkin yaşamının herhangi bölümünde ortaya çıkabilmektedir.

Dr. Murat Besler’in geliştirdiği yöntem ile çölyak hastalığı nasıl tedavi edilir?

Burada güçlü bir bağışıklık sistemi vardır ve gluten proteinine karşı aşırı ve yok edici bir reaksiyon vermektedir. Özel bir test yöntemi ile aşırı reaksiyon gösteren bağışıklık sistemi hücrelerinin elektromanyetik salınımı ölçülür. Burada tedavi edilecek olan gluten değil, glutene anormal reaksiyon gösteren lenfosit ve diğer hücrelerin tedavisidir. Hastalık kişiye özgü olduğundan bu ölçümler de kişiye göre değişir. Doğru ölçüm ve buna göre yapılan terapi, tedavi başarısını arttırdığı gibi tedavi süresini de kısaltır. Her seansta ölçümler tekrarlanır ve tedavi yeniden planlanır. Tedavi süresince kişi gluten içeren her türlü gıdadan uzaklaştırılır. 

Dr. Murat Besler’ in biorezonans yöntemi ile çölyak tedavisi kaç seans sürer?

Kişinin bağışıklık sistemine bağlı olarak 6 -16 seans sürebilir.

Çölyak kişiye özgü bir hastalıktır ve tedavileri de kişiye özgü yapılır.

HPV ve Papilloma, Dr. BESLER’ in Biorezonans yöntemini kullanarak geliştirdiği terapi ile tedavi edilebilen bir hastalıktır.

HPV ve Papilloma Nedir?

HPV, DNA tipi bir virüstür ve hücre büyümesini destekleyen proteinleri kodlar. Bu durum uygun hücrelerde akut enfeksiyonu kolaylaştırırken uygun olmayan hücreyi kansere çevirebilir.

HPV virüsünün en az 100 tipi vardır.

HPV ne yapar?

Genital bölge ve bir çok deri mukoza bölgesinde siğil seklinde hiperkeratoz alanlar oluştururlar. Virüs, deri ve mukozanın çatlakları üzerinden bazal tabakaya girer.

Siğil veya Papilloma nedir?

Virüs hücre büyümesini uyarmakta; bunun sonucu virüsle indüklenen hücre sayısı artışı bazal hücre tabakasının ve stratum spinosumun kalınlaşmasına neden olur. Buna SİĞİL yada Papilloma denir.

HPV enfeksiyonunun ortadan kaldırılmasında ve kontrolünde doğal ve hücresel bağışıklık önemlidir. HPV koruyucu immün yanıttan kaçabilir yada immün yanıtı baskılayabilir.

HPV genotiplerinden 6 ve 11, sıklıkla genital siğillere neden olurken HPV tip 16 ve18 başta olmak üzere bazı genital genotipleri de rahim ağzında hücresel değişikliklere sebep olarak dolayısıyla rahim ağzı kanserine yol açabilir. Rahim ağzı kanseri tanısı konmuş kadınların yaklaşık % 95 - 100’ünde HPV virüsü  saptanmaktadır.

HPV ve Papilloma nasıl bulaşır?

HPV, tüm dünyada en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Yakın temas (deriden deriye) ya da cinsel temas (vaginal, oral, anal) yoluyla bulaşabilen genital HPV, penis veya anüs ve çevresindeki deri ve mukozalarda enfeksiyon oluşturur. Kadınların bu hastalığı yaşama oranı erkeklerden daha fazladır. Bulaştırıcılık aktif genital lezyonların varlığında daha yüksektir. Genital HPV tipler aynı zamanda ağız ve boğazda da bulunabilir.

Aslında HPV cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak kabul edilmesine rağmen ; kontamine eşyalardan, genel tuvalet, duş gibi hijyenik olmayan ortamlardan da bulaşabilir. Doğum sırasında anneden bebeğe geçebildiği de bildirilmektedir.

Çoğu kişi enfekte bir kişi ile seksüel temastan sonra yıllar geçse bile herhangi bir sağlık problemi göstermeden HPV taşıyabilir ve enfekte olduğunun veya partnerine virüs geçirdiğinin farkında olmayabilir. Aynı anda birden fazla HPV tipi ile enfekte olmak mümkündür.

HPV’ de belirtiler nelerdir?

El ayak ve genital bölgede siğiller en önemli bulgudur. Bulaşma olduktan sonra hastalığa özgü belirtiler bazen birkaç ay, bazen de birkaç yıl sonra ortaya çıkabilir. Ortaya çıkan genital siğiller yumuşak, düz, yükseltili ya da bazen karnıbahar şeklinde et renginde görülebilirler. Siğiller, ağız içinde de bulunabilir.

Siğiller; enfekte bireyle ilişkiden haftalar ya da aylar sonra ortaya çıkabilir. Kadın genital bölgesindeki bazı HPV tipleri kansere dönebilir.

Erkeklerde bu hastalık bulgusuz seyredebilir.

DR. BESLER’ in yöntemiyle HPV ve Papilloma nasıl tedavi edilir?

HPV virüsü ile karşılaşan bağışıklık sistemi virüse karşı yeterli cevabı oluşturamadığında bağışıklık sisteminde negatif bir yük oluşur yani bağışıklık sistemi virüsü yenememe bilgisini sistemine kodlar. Hastalık virüsün virülansı azaldığı için bulgu vermese bile fiziksel ve duygusal etken ve travmalar, bağışıklık sistemini harekete geçirir . Aktif virüs olmasa bile bağışıklık sistemindeki negatif yük yani hastalık bilgisi harekete geçer ve semptomlar yeniden oluşur. Burada hastalık yapan virüs değil virüsün bağışıklık sisteminde oluşturduğu yüktür ve bu yük kişiye özgüdür.

Frekans tıbbında; moraterapi yöntemiyle kişiye özgü olan bağışıklık sistemindeki virüsün oluşturduğu yükün frekansı ölçülür. Burada ölçtüğümüz virüsün bağışıklık sisteminde yarattığı hastalık bilgisi yani immün sistemi bloke eden negatif yüktür.

Bulunan frekans aralığı özel proplar vasıtasıyla hasta olan bölgeye ve vücudun belirli yerlerine uygulanır.

Gönderilen bu tedavi frekans ile bağışıklık sistemi bu yükü artık yeniden görmeye başlar. Ters ayna görüntüsü sayesinde zayıflayan HPV virüs bilgisi immün sistem tarafından yeniden tanımlanır ve bağışıklık sistemi bunu yok etmeye başlar.

DR. BESLER’ in yöntemiyle tedavi kaç seanstır?

Kişinin bağışıklık sistemine göre değişmekle birlikte ortalama 10 seanstır. Her seans öncesi ölçüm tekrarlanır ve tedavi kişiye özel frekans aralığında uygulanır. Virüs bilgisi bağışıklık sisteminden silininceye kadar tedavi sürer.

Bu tedavilerde asla kimyasal ilaç kullanılmaz. Tedaviler de kişiye özgü yapılmaktadır.

Moraterapi ve biorezonans yöntemi ile HPV ve papilloma tedavi edilebilen bir hastalıktır.

© Copyright 2023 - Dr. Murat Besler
Web sitemizdeki bilgiler danışanları tanı ve tedaviye yönlendirme amacı taşımaz.
envelopephone-handsetmap-marker